بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

أَن جَآءَهُ ٱلۡأَعۡمَىٰ ٢

Yanına âma geldi diye.

– Seyyid Kutub

وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ ٣

Ne bileceksin sen belki o arınacak?

– Seyyid Kutub

أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ ٤

Yahut öğüt alacak da bu öğüt, kendisine fayda verecek.

– Seyyid Kutub

أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ ٥

Kendisini yeterli görüp tenezzül etmeyene gelince.

– Seyyid Kutub

فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ ٦

Sen onunla ilgileniyorsun!

– Seyyid Kutub

وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ ٧

Onun arınmamasından sana ne?

– Seyyid Kutub

وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ ٨

Fakat koşarak sana gelene;

– Seyyid Kutub

وَهُوَ يَخۡشَىٰ ٩

Allah'tan sakınarak gelmişken.

– Seyyid Kutub

فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ ١٠

Sen onunla ilgilenmiyorsun!

– Seyyid Kutub

كـَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ ١١

Asla olmaz böyle şey! Kur'an ayetleri birer hatırlatmadır öğüttür.

– Seyyid Kutub

فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ ١٢

Dileyen onu düşünüp öğüt alır.

– Seyyid Kutub

AYARLAR
Okuyucu